Kendiliğindenlik

Sakin sesler ruhuna iyi geliyordu. Tıpkı sakin hayatın geleceğine inancı gibi. Ömrü hep bir koşturmaca içinde geçmişti. Bu geç kalmışlık hayatına işlemişti. Her yere, herkese, her şeye koştururdu. Geç olan güç ise niye sadece bunun için uğraştığını sorguladı. Hayatının nakışlarını başka ellerle işlemek istemiyordu. Tüm çiçekler -çirkin bile olsa ki çiçeğin çirkini olmaz- onun elinden geçmeliydi. Kendine gelmeli, kendine dönmeli böylelikle kendinden geçmeliydi. Evet ben buyum. Beni böyle sevin veya sevmeyin. Fikirlerinizle kafamı yeri gelince ruhumu ve en sonunda hayatımı kirletemezsiniz. Kendi evimde çiçekleri ışığımla açıyorum. Işığıml çok mutluyum…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir